Küçük Verjin / Hayatta en çok kanto söylemeyi ve muhallebiyi sevdi

0

Küçük Verjin, 20’nci yüzyılın başında, İstanbul’un eğlence hayatındaki en ünlü üç kanto şarkıcısından biriydi. Gerçek ismiyle Verjin Ozan, şarkıcılığının yanı sıra “Çeri Başı”, “Menekşeyi Pek Severim”, “Zibo Ayna Zurna Çalar” gibi 10 civarında popüler kanto besteledi. 1964 sonbaharında, 94 yaşında öldüğünde bir devrin son tanığı da aramızdan ayrılmıştı.

Direklerarası’nın son kantocu ve düetocularından Küçük Verjin’in ölümüyle Naşit Ailesi’nden sanatçılar albümünden bir ismin daha üzerine siyah çizgi çekiliverdi.
Küçük Verjin, Türk tiyatrosunun unutulmaz adı Naşit’in kaynanası, Selim ve Adile Naşit’in büyükannesiydi.
Tiyatromuzun doğum yeri sayılan Şehzadebaşı’nda 1870’de doğmuştu. 20 yaşında komşu çocuğu Yorgi’nin önce kemanına, sonra da kendisine âşık olmuştu.
Verjin, anasının, babasının “Biz davulcuya, çalgıcıya kız vermeyiz” diye direnmesine rağmen, Yorgi Efendi ile evlendi. Yorgi’nin evinde, her gece tiyatro dönüşü toplantılar, alemler yapılıyordu. Bu sazlı-sözlü toplantılara Kantoların Anası Peruz Hanım, Şamran Hanım, sesleriyle Memduh, Ali, sazıyla Şevki Efendi, sözüyle İsmail Efendi katılıyordu.
Verjin o toplantılarda, bir yandan kocasının misafirlerine hizmet ederken, bir yandan da kantolar mırıldanıyordu.
Bir gün Peruz Hanım, Yorgi’ye “Vergin’in sesi çok güzel… Bir iki yeni kanto geçeyim de sahneye çıksın” deyiverdi. Yorgi “hayır” diyemedi. Verjin kantoculuğa dünden hazırdı.
Sevdim dostlar bir çiçek
Aman ne zehirli bir böcek
Her gün kadın, kız peşinde
Öpüp, sevmek peşinde…” kantosuyla sahneye fırlayıverdi. Ancak o günlerde başka bir tiyatroda Verjin isimli bir başka kantocu çalıştığı için “tiyatro mahallesi” bu iki kantocuyu, iki yarı lâkap ile birbirinden ayırıverdi. Öteki tiyatronun kızına “Minyon,” Yorgi Efendi’nin karısına ise “Küçük” lakabı verildi.
Küçük Verjin, 30 gün ramazanda binlerce İstanbullu’nun sevgisini, alkışını kazanmıştı. Şehzadebaşı’nda üç kantocunun adı büyük yazılıyordu: Peruz, Şamran, Küçük Verjin…

“Dondurmacı” oyununda Naşit Özcan, Şamran Hanım, Küçük Verjin Avantia, Açelya Özcan, Barbebzayan Verjin (soldan sağa)

Küçük Verjin ile Yorgi Efendi mutluydu. 3 çocukları olmuştu. En büyüğü erkekti, adını Andre koydular. İkincisi kızdı, adı Amelya idi. Üçüncüsü ise Niko…
Çocuklar büyüdü. Andre, babasının sazını merak etti, kemancı oldu. Niko annesine özendi düoya çıktı. Amelya ise okula gidiyordu.
O sırada Naşit bir tiyatro kurmuş, Yorgi’yi kemancı, Verjin ile Niko’yu da düocu kadrosuna almıştı. Ayrıca, Yorgi Ailesi’ne, tiyatrosunda iki oda vermişti… Orada kalıyorlardı…
Yorgi ile Verjin, kızları Amelya’yı Fırıncı Cemal Efendi’ye vermek istiyordu. Ancak kız abayı kendinden 20 yaş büyük Naşit Bey’e yakmıştı. Naşit de Amelya’yı sevmişti. Ama Naşit Bey evliydi.
Aşk, ne evlilik ne yaş ne de fırıncı Cemal Efendi’yi dinledi. Naşit ile Amelya evlendi.
Böylece Verjin patronu Naşit Bey’in kaynanası oldu.

Hasta yatağında damadı Naşit ile

Naşit Ailesi, kantosu ile, düetosu, orta oyunu ile, tuluatı ile, opereti ile sazı ile İstanbul’u yıllarca eğlendirdi.
Küçük Verjin çok gamsızdı. Üzüntüsünü, acısını dört satırlık bir kanto ile, dört kaşık muhallebi ile giderir, tatlandırırdı. Verjin Hanım’ın üzüntü ilacı muhallebiydi. Mesela kocası Yorgi Efendi’nin öldüğünü duyunca, Dostlar, muhallebi” diye feryat etmiş ve tam bir tepsi muhallebi yemişti.
Biraz kıskançtı. Eşini çok kıskanırdı. Öyle ki, Yorgi Efendi keman çalarken, perdeyi jiletle keser ve açtığı delikten “kocasının güzel kadınlara bakıp bakmadığını” gözlerdi. Naşit Bey, kaynanasının kıskançlığı yüzünden her hafta bir perde değiştirirdi.
Yıllar, Direklerarası’nın direklerini bir bir yıkarken, ecel de Naşit Ailesi’nin üzerine birer birer siyah çizgi çizmeye başladı.
Önce Yorgi Efendi öldü, sonra da Naşit Bey. Küçük Verjin son nefesine kadar kanto söylemeyi sürdürdü. Oğlu Niko’nun dizinin dibinde yaşadı. 60 yaşına gelen Niko, annesine sigara parası bulmak için çadır tiyatrolarında düettolar söyledi. Verjin, 1963’te yataklara düştü. Derdini oğluyla bölüştü.
11 Kasım I964’de Yorgi Efendi’nin biricik eşi, Naşit Bey’in sevgili kaynanası, Direklerarası’nın ünlü kantocusu Küçük Verjin’in adına bir siyah çerçeve çekildi.
Ölürken son sözü, son isteği bir kase muhallebi oldu.
(Yazarı belirsiz / Kasım 1964 / Yeni Gazete Hafta Sonu Ekstra İlavesi / Arşiv çalışması, redaksiyon: Serhan Yedig)

Share.

Leave A Reply

nineteen − nine =

error: Content is protected !!