Menşure Tunay / Piyano 20’nci yüzyılın başından itibaren geleneksel Türk müziğinde kullanılıyor

0

Ankara Radyosu’nda 1950’lerde ilk kez piyanoyla geleneksel Türk müziği icra eden Menşure Tunay, İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda keman eğitimi almış, orkestrasında birinci kemancı olarak çalmıştı. Ekonomik nedenlerle, öğrenciliğinde İstanbul’un gazinolarında şarkıcılık yapmış, radyoda da ses sanatçısı olarak adını duyurmuştu. Üç şarkısı TRT repertuvarına giren Tunay 35 yaşında yapılan röportajda  “Ankara Radyosu’nda piyanoyla Türk müziği çalınamayacağını iddia edenler çıkmıştı, programları dinleyince yanıldıklarını gördüler ” diyor.

Bir zamanlar İstanbul Radyosu’ndan sesini dinlediğimiz Menşure Tunay’ın Ankara’ya saz sanatkarı olarak gidişi herkesi olduğu kadar beni de bir hayli şaşırttı.
Evet, Menşure Tunay’ın piyano çaldığını biliyorduk ama onun ana sahasından ayrılarak saz sanatkarı olacağı aklımıza dahi gelmezdi.
Ankara’ya gittiğim zaman “Piyano ile Türk Müziği” yayınına katılan Menşure Tunay’ı radyoevinde gördüm. İstanbul’da tanıştığımız için taşrada bulunan iki hemşeri sevinciyle birbirimizi karşıladık. Fakat uzun uzadıya konuşamadık.
“Özür dilerim” dedi. “Benim şimdi yayınım var. Ondan sonra bir yere ayrılmayın da, bol bol konuşalım.”
Ondan ayrıldıktan sonra Erdoğan Çaplı’nın odasına gittim. Radyo programlarındaki müzik yayınlarını düzenlemekteydi. Yanına oturarak programlara göz gezdiriyordum. Bir program üzerinde durarak “Menşure Tunay’ı nasıl buluyorsun” diye sordum. Çaplı program ilan cetvelinden gözlerini kaldırarak “Gayet güzel” dedi. “Hakkıyla piyano çalıyor. Ne, yoksa onun hakkında bir şeyler mi yazmak istiyorsun?
Nereden anladın?
– Konuşmandan! Merak etme yarım saat sonra bol bol konuşursun.
Buluyorum, yayından sonra değil mi?

Erdoğan Çaplı’yla dört el piyano çalıyor

– Evet ama 1. Stüdyo’da bizim provamız var. Beraber oraya gidebiliriz.
Erdoğan Çaplı programlarla uğraşırken, ben de dahili radyoyu açarak Menşure Tunay’ın yayınını dinledim.
Pek çok kişi piyanoyu Batı enstrümanı olarak dinlemesini sever ama Türk müziğine de gayet yakışıyor. Solist şarkı söylerken onun da gayet hoş bir akışı var. İnsana kayalardan süzülüp akan su sesini hatırlatıyor.
Menşure Tunay biraz sonra geldi. Daha kapıdan içeri girer girmez, İstanbul’daki sanatkar arkadaşlarını sordu.
Hepsi iyiler… Siz burada ne yapıyorsunuz, Ankara’ya alışabildiniz mi?
-Hem de pek çok. Gayet geniş bir sanat çevremiz var. Sonra ne bileyim, Ankara Radyosu, İstanbul Radyosu’na hiç benzemez. Burada sahte olmayan bir samimiyet var. Adeta bizim evimiz gibi. Evde biraz canım sıkılsa hemen radyoya koşarım.

Zeki Müren ile

Ankara Radyosu’nda Piyano ile Türk Müziği programları başlarken bazı eleştiriler dile getirilmişti. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?
-Evet buna benzer eleştiriler gelmişti. Pek çok kişi piyanonun Batı müziği enstrümanı olduğunu ileri sürerek, Türk müziğinde çalınamayacağını iddia etti. Ama yanıldıklarını, programları dinledikten sonra anladılar. Zira piyano en azından 50 senedir Türkiye’de Doğu müziği enstrümanı olarak çalınmakta.
Menşure Tunay cümlesini bitirince Erdoğan Çaplı söze girdi:
“Dur” dedi. “Menşure Hanım bu tezi sana piyanoyu çalarak da ispat etsin.”
(Sabahattin Osman / 2 Ekim 1954 / Resimli Radyo Haftası / Arşiv çalışması: Zeynep Erdoğan / Dizgi, redaksiyon: Serhan Yedig)

Tokat’ta doğdu, Tokat’ta hayatını noktaladı

Menşure Tunay (1919) ilk müzik derslerini babası Kemal Bey’den aldı. Annesi Emine Hanım, Tokat’ın varlıklı ailelerinden birine mensuptu. İstanbul Belediye Konservatuvarı’nın keman bölümüne kabul edildi. Konservatuvar orkestrasında birinci keman olarak çaldı. Öğrenciliği sırasında ekonomik nedenlerden sahneye çıkmak zorunda kaldı. 1939’da Mehmet İhsan Yağmurca ile evlendi, kızı Ülcaz doğdu. Kızı 2,5 yaşındayken eşinden ayrıldı. Bu dönemde konservatuvar eğitimini de bırakmak zorunda kaldı. Kristal Gazinosu’nda dört yıl assolistlik, İstanbul Radyosu’nda ses sanatçılığı yaptı. Odeon firmasından yayımlanan iki plakta Sadettin Kaynak’ın “Saçlarıma Ak Düştü” ve “Menekşelendi Sular” adlı şarkılarını ilk kez seslendirdi. Emekliliği sonrasında Tokat’a yerleşti ve 29 Aralık 1988’de hayata veda etti. Tunay’ın “Boynu bükük bir dal olsam”, “Sebep oluyorsa felek sana hasretime”, “Gönül uyar sevdiğine” adlı şarkıları TRT repertuvarında bulunuyor. (Kaynak: Kadın Besteciler / Turhan Taşhan)

 

Share.

Leave A Reply

two × 2 =

error: Content is protected !!