Bosphorus Trio / Tüzün’ün piyanolu üçlüsünü 68 yıl sonra tekrar gün ışığına çıkardılar

0

Boğaziçi Üçlüsü, evrensel yapıtların yanı sıra Türk bestecilerin üçlü için yazdığı eserleri seslendirmeyi, tanıtmayı amaç edindi. 2018 başında İstanbul’da, Süreyya Operası’ndaki konserinde Ferit Tüzün’ün 1950’den bu yana arşivlerde bekleyen piyanolu üçlüsünü tekrar gündeme taşıdı.

2016 yazında kemancı Özgecan Günöz Kızılay ve piyanist Özgür Ünaldı, çellist Çağlayan Çetin’in önerisiyle bir araya geldiğinde, üçlü öncelikle repertuvar araştırmasına girişmişti. Piyanolu üçlü için yazılmış evrensel müziklerin yanı sıra Türk bestecilerinin unutulmuş eserlerini de gündeme getirmeyi hedefliyorlardı.
“Yaşayan bestecilerimizin çok sayıda piyanolu üçlüsü var elimizde, fakat biz özellikle hayatta olmayanların eserlerine öncelik vermek istedik. İlhan Baran ve Hasan Ferit Alnar’ın bestelerini bulduk” diyor kemancı Kızılay. “Ferit Tüzün’ün piyanolu üçlüsünün notaları ortada yoktu. Nihayet Ankara Devlet Operası’nın arşivinden çıktı. Daha önce seslendirildiğine dair bilgi bulamayınca, prömiyerini yapacağımızı düşünerek heyecanla çalışmaya başladık. Ferit Tüzün’ün biyografisini yazan Şefik Kahramankaptan daha sonra eserin bestelendiği yıl Ankara Devlet Konservatuvarı’nda bir kez seslendirildiğini bildirdi. 68 yıl sonra ikinci kez biz seslendireceğiz.”

Piyanoya çok iş düşüyor

Midas’ın Kulakları operası, ilk Türk bale eseri Çeşmebaşı’nın müziği dahil 20 civarında eser besteleyen Ferit Tüzün 1977’de, 48 yaşında hayata veda etmişti. Tüzün’ün keman ve piyano için tasarladığı “Çeşitlemeler”in dışında yazdığı yegane oda müziği eseri “Üçlü”. Her ikisini de 1950’de, ADK Kompozisyon Bölümü üçüncü sınıfı öğrencisiyken bestelemiş. Kompozisyon hocası Necil Kazım Akses yerine, piyano hocası Ulvi Cemal Erkin’in müziğinden etkilenen Tüzün, bu çalışmalarında da ilgisini yansıtıyor. Piyanist Özgür Ünaldı’ya göre, besteci üçlüsünde piyanistliğini sergilemek istemiş.
“Yedi dakikalık eseri ilk incelediğimizde yarım kaldığını düşünmüştük. Çalıştıkça gördük ki form açısından tamamlanmış. Dolayısıyla eksiği yok. Sonat allegrosu formundaki eser yöresel izler taşımakla birlikte, izlenimci yönü öne çıkıyor. Besteci enstrümanı piyanoya hakim olduğu için eserde çok zorlamış. Normalde iki dizek yazılan piyano partisi, bu eserde üç dizek. Yani çok yoğun bir ses dokusu yaratılmış.”
Boğaziçi Üçlüsü, 29 Ocak’taki konserin ilk bölümünde Tüzün ve Alnar’ın, ikinci bölümde ise Dvorak’ın 40 dakikalık süresiyle orkestra eserleriyle yarışan Fa Minör, 3 numaralı üçlüsünü yorumlayacak.

İDSO’yla çalacaklar

Özgecan Günöz Kızılay, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda birinci keman yardımcısı. Çağlayan Çetin, Borusan Filarmoni ve Orkestra Sion’un çello grubunda görev yapıyor. Özgür Ünaldı ise Bursa (Uludağ Üniversitesi) Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi. Herbiri farklı konservatuvarlardan mezun. Çetin ve Ünaldı askerlik arkadaşı. Üçlü ortak düşleri. “Gönlüm kuvartetteydi, Özgür aklımı çeldi ve bizi bir araya getirdi” diyor Kızılay. (Eşi Olgu Kızılay, Borusan Dörtlüsü’nün ikinci kemancısı)
18’inci yüzyılda bestecilik eğitiminde kullanılan piyanolu üçlü formu, üç gence solist kimliklerini bir kenara bırakmadan bir araya gelme fırsatı sunduğu için cazip gelmiş. Bir başka cazibesi repertuvarının genişliği ve nadideliği. Müzik tarihinin neredeyse önde gelen tüm bestecileri unutulmaz üçlüler yazmış. Schubert, Brahms, Schumann, Beethoven, Dvorak, Şostakoviç doruğa tırmanmış.
Boğaziçi Üçlüsü, 60 yılı geride bırakan Amerikalı Beaux Arts Trio’yu örnek alıyor. İlk konserini 2016 sonunda Yeldeğirmeni Kültür Merkezi’nde vermişti. 1,5 aylık çalışmayla sahneye çıkan grubun repertuvarındaki ilk eserler Haydn, Mendelssohn, Rahmaninof ve İlhan Baran’ın üçlüleri. Sonraki yedi konserde Dvorak, Debussy, Piazzolla, Beethoven, Alnar eklendi listeye. Yakın gelecekte Hasan Uçarsu, Özkan Manav, Kamran İnce ve İlhan Usmanbaş’ın üçlülerini öğrenecekler.
Bugüne kadar İstanbul’un yanı sıra Mersin, Eskişehir, Bursa, Ankara, İzmir’de sahneye çıktılar.
Yoğun orkestra temposu nedeniyle üç müzikçi provalarını hafta sonunda yapıyor. Dönüşümlü olarak her hafta Bursa ya da İstanbul’da buluşuyorlar. Konser hazırlığı olmasa bile çalışma süreleri 6 saate kadar çıkıyor. Hedefleri hızla repertuvarlarını geliştirmek, konser vermek, video kayıtlar yapmak, bunları internette yayımlamak.
23 Şubat’ta üçlüyü İstanbul’daki Fulya Sanat’ta İDSO eşliğinde dinleyeceğiz. Beethoven’in üçlü konçertosunu seslendirecekler.
(Serhan Yedig / 19 Ocak 2018 / Hürriyet)

Linkler

Üçlünün Facebook sayfası

Share.

Leave A Reply

5 × 4 =

error: Content is protected !!