Fahri Kopuz / En sevdiğim bestem: “Sunar bir camı nemlû bin telli peymaneden sonra”

0

Sevilen şarkıların bestecisi Fahri Kopuz, hayatını 22 yıl boyunca Ankara Radyosu’nda ut çalarak kazandı. Pek çok öğrenci yetiştirdi. Nadide utlar yaptı. 1968’de 86 yaşında zatürre sonucu Ankara’da hayata veda ettiğinde geriye 54 şarkı, yedi saz eseri ve bir operet bıraktı. Kopuz, 70’ine merdiven dayadığı günlerde Akşam gazetesinin muhabirine askeri katiplikten müzisyenliğe uzanan hayat hikayesini anlatmıştı.

— Eğer babamın vaziyeti müsait olup da bir kanun tedarik edebilseydik kanun çalacaktım. Fakat bir türlü olmadı. Evde ut vardı. Babam ut çalardı. Ben de uda başladım.
İşte değerli udi ve bestekâr Fahri Kopuz musikiye intisabını bu şekilde anlatmaktadır.
— Kabak kantosu ile işe başladık. Udu zevk için çalıyordum. Musiki ile alâkam sadece amatörlükten ibaretti. Harbiye nezaretinde askerî kâtip olarak hayatımı kazanıyordum. Bu arada zamanın birçok meşhurlarından da ders aldım. Kendilerinden istilade ettiğim hocalar arasında Seyit Abdülkadir, Kanunî Nazım, Hafız Ahmet, Hacı Kiramı, Üsküdarlı Ziya, İsmail Hakkı bey, Kanunî Hacı Arif, Hüseyin Sadettin Arel ve Dr. Suphi Zühtü Ezgi’nin isimlerini sayabilirim.
Meşrutiyetin ilânından sonra “Musikî Osmani Cemiyeti”ni tesis ettik. Böylece daha sistemli bir şekilde kendimi musikiye vermiş oldum. Bundan sonra Darüttalimi Musiki Mektebi’ni kurdum. Birçok sanatkârları etrafımıza topladık. Hem tedrisat yapıyor ve hem de nazariyatla meşgul oluyorduk. Şehzadebaşı’nda bir musiki salonu açtık. Muhtelif seyahatler tertip ettik. Birçok besteleri plâğa aldırdık. 15 sene kadar faaliyette bulunan bu mektep musiki tarihimizde mühim bir merhale teşkil eder. Şimdi dinlediğimiz birçok sanatkârlar da bu mektepte yetişmiştir.
Ankara Radyosu’na 1940 da girdim. O tarihten beri de fasılasız olarak radyoda çalışıyorum.
En çok sevdiğiniz bestekârlar hangileridir?
— Bütün klâsik bestekârlarımızı ayrı ayrı beğenirim. Fakat Dede İsmail Efendi, Mustafa Efendi ve Itrî en çok sevdiğim bestekârlardır.
En çok sevdiğiniz şarkılar hangileridir?
— İnsanın beğendiği şarkılar, içinde bulunduğu haleti ruhiyeye göre değişir. Baza günlerde bazı şarkıları çok beğenir, bazı zamanlarda başka şarkılardan zevk alır. Velhasıl bu mevzuda bir tercih yapamayacağım.

Üstadın en yeni bestesi

Fahri Kopuz değerli bestekârlarımızdandır dedik. Kendisinin 53 tane bestesi vardır. Bu besteler arasında zaman zaman çok meşhur olmuş şarkıları da mevcuttur. Meselâ Yahya Kemal’in meşhur şiiri:
Gece Leylâyı ayın on dördü
Koyda tenha yıkanırken
gördü
şarkısını bilmeyen yoktur.
Fahri Kopuz’a en çok hangi bestesini beğendiğini soruyorum. .
— En çok sevdiğim bestem hüzzam makamındaki:
“Sunar bir camı nemlû bin
telli peymaneden sonra” diye başlayan şarkımdır, diyor.
Bundan başka “Gece Leylâyı…” ve
“Hülya gibi sessiz süzülüp
kalbime aktın,
Yaktın güzelim gönlümü bir kül gibi yaktın,
Ağyare inandın, beni en
sonra bıraktın” da sevdiğim bestelerimdendir.
Bu esnada Sabite Tur’la birlikte yanımıza gelen Salih Orak da ilâve ediyor:
— Üstadın hangi bestesi sevilmez ki, Fahri Bey’in her bestesi birbirinden üstündür. Hele son bir bestesi var:
“Sâkî bu gece bezmimizin sazı mükemmel,
Allah için olsun bana bir
bâde getir gel” diye başlayan bir şarkı. Enfes bir şey.

Sadece plak kaydı telif getiriyor

Fahri Kopuz’a bestelerinden şimdiye kadar ne kazandığım soruyorum.
— Maalesef elde ettiğimiz kazanç çok mahduttur, diyor. Eğer şarkımız plâğa alınacak olursa 100 lira kadar bir şey alıyoruz. Hepsi bundan ibaret.
Herhalde telif hakkı meselesini ele almak, bu mevzuda bir kanun neşretmek icap eder. Avrupa’da “BIYEM” adlı bir teşekkül vardır, bütün bestekârların hakkını korur. Eserleri nerelerde söylenir, çalınırsa bunların maddî gelirini bestekâra gönderir. Bizde de bestekârların haklarının korunması behemahal lâzımdır.
(Ankaralı / 25 Şubat 1950 / Akşam gazetesi)

Share.

Leave A Reply

two × one =

error: Content is protected !!