Genç sanatçılarımızın dünya sahnelerindeki başarılarını değerlendirirken çoğu zaman geçmiş kuşakların kazanımlarını unuturuz ya da görmezden geliriz. Hasan Ferid Alnar’ın 1935’ten itibaren Viyana Senfoni’ye 2 konserde şeflik yapması, kanun gibi otantik bir çalgı için yazdığı konçertoyu seslendirmesi, toplam 5 konserde eserlerinin yorumlanması bugün bile gurur duyulacak başarılar. İşte Viyana Senfoni arşivindeki belgelerden, Alnar konserleri…
Hasan Ferid Alnar, ölümünden 3 yıl önce, 1975’te TRT televizyonunda Kaynak Gültekin’in hazırladığı “Sanatçının Dünyası” programında Viyana Senfoni Orkestrası’yla konserlerini şöyle anlatmıştı:
“1935 yılında Cemal Reşit Rey’le beraber Viyana’ya davet edildik. Prelüd ve iki Dans’ın profesör Oswald Kabasta yönetimindeki Viyana Senfoni Orkestrası tarafından çok güzel icra edilmesi üzerine Universal Edisyon derhal eseri basmaya talip oldu…”
“Kanun Konçertosu’nu Viyana’da, Viyana Senfoni Orkestrası’yla yaptığım iki konserden birisinde, ilk defa olarak radyo yayını için çaldım. Konçerto çok alaka gördü. Fakat provalarda ikinci kemancılardan birisi, eserin en güzel bölümünün ikincisi olduğunu söylemişti. Bu yorum beni derhal düşündürdü. Son kısmın kafi derecede etkili olmadığı kanaatine vardım. Ve bu eseri yeniden bestelemek istedim…”
İlk randevu Kabalska ile
Röportaj kayıtları 40 yıl sonra kanuni Tahir Aydoğdu’nun gayretiyle ortaya çıktı. You Tube’de yayımlandı. Konuşmayı Andante için yazıya aktarırken aklıma ilk gelen, bu bilgileri Viyana Senfoni Orkestrası’nın arşivinden teyit etmek olmuştu. Belki de hiç duymadığımız başka konserler çıkacaktı ortaya.
Elimdeki bilgileri orkestranın arşiv sorumlusu Ulrike Grandke’ye aktardım. Konserlerin dökümünü talep ettim. İki ay sonra gelen yanıtta, tahmin ettiğim gibi, Alnar’ın eserlerinin seslendirildiği iki konser daha çıktı.
Grandke, konser defterindeki genel kayıtlara ulaşmakla yetinmemiş, orkestranın görev defterinde prova günlerini bulmuş, Alnar’ın imzaladığı sayfaları ortaya çıkarmıştı.
Bu kayıtlara göre, Alnar iki kez orkestrayı yönetmiş, aynı konserlerde iki kez orkestranın solisti olmuş ve toplam beş kez eseri çalınmış.
Alnar’ın orkestrayla ilk konseri 3 Nisan 1935’te. RAVAG Radyosu Stüdyoları’nda, saat 21.45’te başlayıp, iki saat sürmüş. Oswald Kabasta’nın yönetiminde bestecinin “Orkestra için 3 Dans”ı (Doğrusu: Prelüd ve 2 Dans/1935) seslendirilmiş. Konserin programında yer alan diğer Türk besteci Cemal Reşit Rey. Kromatik Konçerto’su (1933), Enstantaneler’i (1931) seslendirilmiş…
Brahms, Schumann, Debussy, Sibelius yönetti
Aradan 16 yıl geçer. 16 Eylül 1951’de, bu kez orkestra şefi olarak görüyoruz Alnar’ı. Schumann, Debussy, Honneger, Brahms’ın eserlerini yönetiyor. Bu arada “Prelüd ve 2 Dans”ı da seslendiriliyor. Saat 10.00’da başlayıp iki saat süren konser yine RAVAG Stüdyoları’nda.
Aynı yıl 31 Ekim’de Senfoni Orkestrası Stüdyosu’nda saat 9.00’da başlayan konserde şef ve solist Alnar. 1946’dan itibaren üzerinde çalıştığı, o yıl tamamladığı Kanun Korçertosu’nun ilk seslendirilişini yapıyor, bu arada şef olarak orkestrayla Sibelius’un 1. Senfoni’sini yorumluyor.
Viyana Senfoni, 25 Ağustos 1955’te Mozart – Saal’da üst üste iki konser veriyor. Orkestranın not defterine bakılırsa, şef Ankara’dan gelmiş: Haymo Tauber. Brahms’ın ikinci senfonisiyle başlayan program Nevit Kodallı’nın “Sinfonietta”sı ve Alnar’ın “İki Türk Orkestra Eseri”yle noktalanıyor. (Alnar’ın bestesinin yanına 1935 tarihi not düşülmüş, buradan anladığımıza göre yine “Prelüd ve 2 Dans”ı seslendirilmiş.) Saat 9.30’da başlayan ilk konser, saat 14.30’da, aynı salonda tekrarlanıyor.
Provalar bile kayıt altında
Prova defterlerine baktığımızda, 1951’deki konser için 13-16 Eylül arasında şef Alnar’ın orkestrayla dört sabah üst üste saat 9.30’da başlayan provalar yaptığını görüyoruz.
Ardından, 31 Ekim 1951’de solist ve şef olarak provaya giriyor, konsere çıkıp Kanun Konçertosu’nu çalıyor.
25 Ağustos 1955’te Alnar’ın saat 9.30 ve 14.30’da iki ayrı provası deftere kaydedilmiş. Her ikisinde de bestecinin imzası bulunuyor.
Alnar’ın 1935’te Cemal Reşit Rey’le verdiği, 1951’de Kanun Konçertosu’nu icra ettiği iki konserden pek çok kaynakta bahsediliyor. Fakat diğer üç konserin detayları bu vesileyle ortaya çıktı.
(Serhan Yedig / 1 Nisan 2017 / Andante)
MÜZİKOLOG PROF. FİLİZ ALİ
Devlet desteği çekildi, bestecilerimizin
Avrupa orkestralarıyla bağı zayıfladı
Hasan Ferid Alnar’ın 1930-50 yılları arasında bu başarıya ulaşmasını sağlayan birkaç önemli etmenden söz etmek gerekir. Viyana Senfoni, Viyana Filarmoni gibi orkestralar o yıllarda, henüz günümüzdeki uluslararası şöhrete ulaşmamıştı. 20.yy’ın ikinci yarısında Karajan, Solti gibi plak firmalarıyla bağlantılı ünlü şefler ortaya çıktıktan sonra şöhret kazandılar, Türk besteciler için zor ulaşılır konuma geldiler. Hasan Ferid, Viyana’da öğrenim görmüştü. Müzik dünyasından ünlü isimler hocaları olmuştu, dolayısıyla çevresi muhtemelen genişti. Hepsinden önemlisi o dönemde yetenekli gençlerini yurtdışına eğitime gönderen Türk hükümeti, onların dünya sahnelerinde görünmeleri için elçilikler kanalıyla destek veriyordu. Cumhuriyetin birinci kuşak müzikçileri arasında orkestra şefliği öğrenimi görmüş yegane isim Hasan Ferid Alnar’dır. Viyana Senfoni’yi Brahms, Debussy, Schumann icralarında yönetmesi bu açıdan yadırgatıcı değildir. Sonraki yıllarda Avrupa’nın önemli orkestralarıyla Türk bestecilerin arasındaki bağın kopmasının önemli nedenlerinden biri devlet desteğinin çekilmesidir. 1955 sonrasında iktidardaki Demokrat Parti’den “baleye, orkestraya ne gerek var” diyen milletvekilleri çıkmış, yıllar geçtikçe devletin kültür kurumlarına desteği azalmıştır. Bir başka önemli ayrıntı, 1950 sonrasında büyük orkestra için yazan Türk besteci sayısının çok azalmasıdır.