Liszt ile Beethoven’in “Çingene Kemancıların Kralı” ilan ettiği efsanevi Macar virtüöz Janos Bihari’nin yedinci kuşak torunu. Bartok Konservatuvarı ve babasının çigan grubundan diplomalı. “Ortodoks olmayan çingene fussion’ı” çalan, albümleri Deutsche Grammophon’dan yayımlanan Roby Lakatos başarının sırrını beş yaşında çözdüğünü söylüyor: “Babamın öğrettiği ilk eser kadınların ruhuna hitap eden bir parçaydı!”
Brüksel’in gurme cenneti restoranlarından Les Ateliers de la Grande Ile’de on yıl boyunca her akşam padişahları kıskandıracak dost meclisi kuruldu. Zaman içinde gelenler, gidenler değişti belki. Ama ritüeller hiç değişmedi. Taa ki meclisin kıdemli sultanı 1996’da kemanını alıp dünyanın dört bir yanında büyük konser salonlarını dolaşmaya karar verene kadar.
The Independent’tan Michael Church’ün anlattığına bakılırsa Roby Lakatos her akşam aynı saatte restorana geliyor ve sahne kenarındaki koltuğuna kuruluyordu. Konservatuvar diplomalı Macar Çingeneleri’nden kurduğu grubu, o geldiğinde çoktan akşam programına başlamış olurdu. Lakatos, bir süre başka işlerle uğraşırdı. Bazen bir kemanı inceler, eğer postacı o gün kulübün kapısını çaldıysa dünyanın dört bir yanından gelen hediye paketlerini önüne yığardı.
Neler yoktu ki merakla açtığı o paketlerin içinde. El işçilikleriyle dikkat çeken mücevherler, Japonya’dan gönderilmiş “haşi”ler, altınımsı mürekkeplerle yazılmış mektuplar…
Ustası Grappelli hayranı oldu
İstiridye tabağı ve özel soğutulmuş votkaların gidip geldiği bu ritüel sırasında 1710 Guarneri yapımı keman koltuğun yanıbaşında, kutusunda dururdu. Kapak, vakti kerahet yaklaştığında yani meclisin sultanı keyfe geldiğinde açılırdı ancak. Hiç açılmadığı da vakiydi.
Les Ateliers de la Grande Ile’in müşterileri mekanın yazılı olmayan kurallarından haberdardı. Konser salonuna geliyormuş gibi, kaliteli yemeğin yanında müzik dinlemek için gelirlerdi. Kutu açılıp Çingene Kemancılar Kralı’nın çalgısı ortaya çıktığında sohbetler, gevrek kahkahalar kesilir, çınlayan kadehler istirahata çekilirdi.
Kimler yoktu ki müşterilerin arasında. Sir Yehudi Menuhin ve Stephane Grappelli 1980’lerde şehre yolları düştüğünde mutlaka uğrardı. Sonraki yıllarda yerlerini klasik müzik dünyasında kemanın yükselen yıldızları Anne-Sophie Mutter, Vadim Repin, Maksim Vengerov, Misha Maisky, Martha Argerich aldı. Bazen daha tuhaf şeyler olurdu. Örneğin Kraliçe Elizabeth Keman Yarışması’nın Ida Haendel, Yehudi Menuhin gibi isimlerden oluşan jürisi Brüksel’de toplandıklarında, hep birlikte Lakatos’u dinlemeye giderdi. Grappelli, Repin gibi isimler kimi zaman dinlemekle kalmayıp gruba katılır, birlikte konser verirlerdi.
İşim emprovizasyon yapmak
Klasik kemanın virtüöz isimleri sizi yanıltmasın. Orkestalar eşliğinde konçertolar çalsa, resitaller verse de Lakatos tam anlamıyla bir klasikçi değil. Repertuarı “Ortodoks olmayan çingene müziği” diye tanımladığı bestelerinden oluşuyor. “Ben aslında bir emprovizasyoncuyum” diyor müziğinden bahsederken. “Bol miktarda klasik ve caz vardır işin içinde. Bach’la ya da herhangi bir ezgiyle emprovizeler yaparım. Her akşam farklı şeyler çıkar ortaya….”
Çingene Müziği’ne getirdiği yenilik konusunda pek alçak gönüllü olduğu söylenemez. “Bizim grup kurulana kadar Çingene Müziği’nde ciddi bir tıkanma dönemi yaşanıyordu. Çaldığımız yeni, yepyeni bir müzik…”
Ama yenilikçi yaklaşımı nedeniyle yaşadığı endişeleri paylaşacak kadar açık yürekli: “Belçika’da yıllarca yaşadıktan sonra, geçen yıl ilk kez Macaristan’a döndüm. Çok heyecanlıydım. Çünkü geleneksel Çingene Müziği’ni klasikle, cazla harmanlayıp bu tuhaf karışımı elde etmiştik. İnsanların nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. Neyse ki korktuğumuz başımıza gelmedi.”
Roby Lakatos yedi kuşak müzisyen bir aileden geliyor. Aile Çingene Müziği’nde çağ açan yaklaşımlarıyla tanınıyor. Amcası Sandor, geleneğe klasik müziği sokan ilk isim. 1950’lerde başta Sarasate olmak üzere klasik müziğin popüler bestecilerini yorumladı, sayısız plak kaydetti. Babası Antal, Macar hükümetinin desteğiyle çıktığı turnelerde yenilikçi Çingene Müziğini dünyaya tanıttı. Roby Lakatos ise Bela Bartok Konservatuvarı’nda klasik keman öğrenirken kazandığı birikimle çingene müziğine yepyeni bir form getirdi. Çingene müziğine piyanoyu, gitarları soktu.
Lakatos Ailesi’nin bir başka üyesi adı müzik tarihinin sayfalarına geçen efsanevi kemancı Janos Bihari. O da 18.yy’ın yenilikçilerinden. Habsburg Hanedanı’na konserler veren, Beethoven ve Liszt’in “Kemanın Orpheus’u” adını taktığı Bihari bir başka büyük bestecinin esin perisi. Lakatos’a sorarsanız durum “esinlenmeden” bir adım daha ileride. “Büyük dedem Liszt ve Beethoven gibi Brahms’la da yakın arkadaşmış. Bu sayede besteci Macar Dansları’nın bazı bölümlerini ondan almış. Bu temaları tüm çingeneler bilir, gruplar çalar; ben de bacak kadar çocukken bunları biliyordum.”
İki parmakla mucize
Lakatos bazı röportajlarda iki, bazılarında dört yaşında keman çalmaya başladığını anlatıyor. Hayatını değiştirecek sırrı babasından öğrendiğinde kaç yaşında olduğunu ise kesin olarak biliyoruz: “Hiç unutmuyorum, beş yaşındaydım. Babamdan ilk öğrendiğim kadınların ruhuna hitap eden bir parçaydı. Biliyor munuz, aslında Çingeneler kadınlar için çalar. Ben de bir Çingeneyim. Atalarımız 13.yy’da Avrupa’ya gelmiş, o tarihten bu yana müzikle uğraşmışlar.”
Altı yaşında babasının grubuyla sahneye çıkan Roby Lakatos, aynı grupla Ortadoğu’ya kadar uzanan turneye katıldığında dokuz yaşındaydı: “Babam dünya turnesinden dönüşte mutlaka plaklar getirirdi. Bu sayede Stephane Grappelli’yi keşfettim. İdealimdeki caz kemancısı oldu.” Diğer keşfini konserva- tuvar yıllarında yaptığını anlatıyor: “Paganini’nin tekniğiyle büyülenmiştim. Çok çalıştım.” Klasik kemancıları büyü-leyen kendi tekni-ğini, özellikle sol el pizzicato’larını gözlemler sonucu geliştirmiş: “İspanya’da çok zor bir flamenko ezgi- sini iki parmağıyla çalan gitarcıya rastlamıştım. Aynı şeyi kemanda denedim.
İyi müzik takım işidir
Lakatos çoğunlukla kendi gibi yenilikçi müzikçilerle çalışıyor. Piyanisti Kalman Cseki, Bartok Konservatuvarı mezunu. Macaristan Caz Yarışması’ndan birincilik ödülü sahibi. İkinci kemancısı Laszlo Boni maceraperest genç yeteneklerden. Gitarist Ernest Bango grubun diğer Bartok Konservatuvarı diplomalı üyesi. Basçıları Oszkar Nemeth, Doğu Avrupa’nın caz çevrelerinde bilinen bir isim.
Lakatos grubuna önem veriyor. Çingene müziğinin takım işi olduğuna inanıyor. “Çingene her zaman bir takım müzisyenidir. Solist değildir” diyor.
(Serhan Yedig / 2003 / Müzik Söyleşileri)
Carnegie Hall’da çaldı
1965 Macaristan doğumlu. İlk öğretmeni babası. Altı yaşında Bela Bartok Konservatuvarı’nda okudu. 1984’te, mezun olduğu yıl Bartok Yarışması’nda birinci oldu. Ertesi yıl Belçika’ya yerleşti. Liege’deki bir restoranda başlayan müzik serüveni Brüksel’e uzandı. Çeşitli kulüplerde, restoranlarda çaldıktan sonra konser salonuyla, gurme restoranı kalitesini birleştiren kendi yerini açtı. 1996’ya kadar burada çaldı. Ayrıca Stephane Grappelli, Giora Feidman, Herbie Hancock, Randy Brecker, Vadim Repin gibi isimlere eşlik etti. Teklifler üzerine konser turnelerine çıkmaya başladı. Paris Ulusal Radyo Orkestrası, Suisse Romande Orkestrası, Dresden Filarmoni’yle konserler verdi, Avrupa’nın önemli klasik müzik festivallerine katıldı. New York’ta Central Park’ta, Carnegie Hall’da çaldı. 1999’da Hong Kong ve Japonya’ya kadar uzanan bir turneye çıktı. Lakatos, aynı yıl klasik müziğin saygın plak firması Deutsche Grammophone’un solistleri arasına katıldı. Üç albümünden ilki Almanya’da ECHO-Klassik Ödülü kazandı.
Lakatos’un 11 ve 14 yaşlarında iki kızı var. Röportajlarda göğsünü gererek “Keman erkek enstrümanıdır. Keman çalan kadın erkeksi olur” demesine karşın iki kızına da keman dersleri aldırıyor. Ayrıca Macaristan’da Çingene geleneğini öğretecek bir müzik okulu açmayı planlıyor.