Okullardaki tarih kitaplarında 16.yy’da Osmanlı’nın başına açtığı dertlerle anılan, Çaldıran yenilgisi coşkuyla anlatılan Şah İsmail, edebi kişiliğiyle yeniden keşfediliyor. Hatayi mahlasıyla yazdığı deyişler ve eserleri üzerine incelemeler son 10 yılda birbiri ardına yayımlanmaya başladı. Şah Hatayi deyişlerini çocukluklarından beri dinleyen, çalıp söyleyen iki kuzen Hüseyin Albayrak ile Ali Rıza Albayrak bunlardan on birini bir seçkide topladı. Albüme sazıyla, sesiyle Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Aynur konuk olarak katıldı. İkili, seçki için “Bu deyişler Şah İsmail kadar dinleyicisinin de ruhuna ayna tutuyor” diyor.
Edebi merakınız mı yoksa etnik kökleriniz mi sizi Hatayi külliyatına yönlendirdi?
– Her ikisinin de etkisi oldu. Hatayi, muhabbetlerde deyişleri çokça söylenen, çocukluğumuzdan beri aile içinde dinlediğimiz bir ozan. Küçük yaşlardan beri birçok deyişini söyledik. Bize yabancı değildi. Kulaktan dolma bilgilerle tanımak yerine hayatını öğrenmek, eserlerini ve Anadolu’daki yansımalarını tanımak istedik. Elinizdeki albüm bu sürecin ürünüdür. İlk albümümüz Batıni Nefesler’den sonra, gelenek içinde önemli yeri olan ve eserleri daha önce bir arada seslendirilmemiş bir ozan üzerine çalışmayı düşündük. Seyid Nesimi ya da Şah İsmail olabilirdi. Anadolu kültürü üzerindeki, tarihi üzerindeki etkilerini göz önüne alarak Hatayi’yi seçtik.
Dekan sordu: Hatayi kimdir?
480 yılda Hatayi’nin deyişleri kuşaktan kuşağa aktarılmış, şekilden şekile girmiş. Seçtiğiniz 13 deyiş orijinal eserler mi?
– Hatayi divanının orijinali, yani Taşkent Nüshası, Azerbaycan’da bir kütüphanede. Ayrıca Anadolu’da onun olduğu söylenen yüzlerce deyiş bulunuyor. Bu konudaki çalışmaların sayısı çok sınırlı. Yayımlananlar bile uzmanlarca fark edilmiyor. Örneğin İranlı bir araştırmacının geçmişte Türkiye’de Hatayi deyişleri üzerine doktora tezi yazdığını duymuştuk. Bu üniversiteye gidip Edebiyat Fakültesi Dekanı’yla görüştük, tezi okumak istedik. “Hatayi kimdir” diye sordu… Bununla birlikte Hatayi’nin bağlama çalıp çalmadığını bilmiyoruz. Büyük ihtimalle günümüze ulaşan tüm deyişler onun şiirlerinden etkilenen ozanların bestesi. Biz bu seçkide, Anadolu kültürüne etki eden ve daha önce söylenmeyen deyişleri seslendirdik.
Müzikler için alan çalışması yapmanız gerekti mi?
– Bu konuda çalışan araştırmacılardan yardım aldık. Geleneksel ezgilerin yanı sıra iki besteye yerverdik. Enstrüman seçiminde bağlama ailesinin tüm zenginliğini sergilemeye, ayrıca bu ezgilerin söylendiği coğrafyadaki otantik sazları kullanmaya özen gösterdik. 1940’lardaki kayıtları dinleyip çöğür, şelpe, ruzba gibi dede sazlarındaki tavrı günümüze taşımaya çalıştık. Santur ve kopuzla ses zenginliğini artırmayı denedik.
Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu gibi emprovizasyona açık müzikçilerle çalışmışsınız. Albümde emprovizasyonlara yer verdiniz mi?
– Albümü 6 ayda, yaklaşık 450 saatlik stüdyo çalışmasıyla kaydettik. Öncelikle stüdyonun steril koşullarından sıyrılıp muhabbet ortamının sıcaklığını yakalamaya çalıştık. Ozanlar her beyitten sonra ara nağmede emprovize yapar. Biz de bu emprovizasyon ruhunu albüme taşımaya çalıştık. Sonuçta deyişlerin düzenlemesinde doğaçlamalar baskın hale geldi.
Şah ve ozanın portresi
Bu seçki dinleyicisine neler kazandırabilir, dünyasını nasıl zenginleştirebilir?
– Bu albüm öncelikle bir şahın ve ozanın portresi. Deyişlerde iki ayrı kimliği taşımanın çelişkilerini, çatışmasını, aynı zamanda insan oğlunun öfkesini, çaresizliğini, korkusunu, aşkını, yakarışını ya da cesaretini görüyoruz. Deyişler bir yandan Hatayi’nin, bir yandan da biz insanoğlunun ruhuna ayna tutuyor. Montaigne’nin söylediği gibi, her insanda insanlığın bütün halleri vardır. Hatayi’nin deyişlerinde de…
Müzikal yapısını değiştirmeden bu albümü konser ortamına taşımayı düşünüyor musunuz?
– Konuk olarak katılan sanatçıların programı uyarsa ve teklif alırsak sevinerek bu albümü konser ortamına taşımak isteriz.
Batıni Nefesler ve Şah Hatayi Deyişlerini izleyecek albümün içeriği konusunda herhangi bir fikir var mı?
Şu anda bilmiyoruz. Hayat bizi nereye götürürse… Gelecek albümün içeriğini bu yolculuk belirleyecek.
HÜSEYİN VE ALİ RIZA ALBAYRAK KİMDİR?
Ekonomi okudular müziğe gönül verdiler
Hüseyin Albayrak (30) ve Ali Rıza Albayrak (27) Sivas Uzunyayla kökenli bir ailenin kardeş çocukları. Almanya’da doğan Ali Rıza, 9 yaşında Türkiye’ye dönüp amcasıyla yaşamaya başladı. Aşık Pervane mahlasıyla deyişler yazan Hasan Albayrak hem yeğenini, hem de oğlunu ozan olarak yetiştirdi. Küçük yaşlardan itibaren bağlama çalan ikili ilk toplulukları “Grup Nefes”i İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okurken kurdu. Halk Oyunları Kulübü’nün üyeleriyle birlikte konserler verdiler. Ali Rıza Albayrak halk müziğinin yanı sıra barok müzik dinliyor. Hüseyin Albayrak ise İran kökenli etnik müzikleri araştırıyor. 2003’te yayımlanan “Batıni Deyişler” ikilinin ilk profesyonel çalışmasıydı.
(Serhan Yedig / 30 Ekim 2004 / Hürriyet Gazetesi)